26 Şubat 2012 Pazar

Kilo Kaybı Ameliyatları Sonrası Erken Dönem Beslenme

Merhaba çorbalarla kanka olacağımız dönem, merhaba!

Kilo kaybı ameliyatlarından sonra iç dikişleriniz iyileşmesi ve sağlıklı bir beslenme sistemine geçebilmeniz için zamana ve hafif beslenmeye ihtiyacınız vardır. Ameliyatınızdan sonra geçirmeniz gereken diyet süreci şöyledir. 

-Berrak Sıvı
-Sıvı/Yoğun sıvı/Taneli sıvı
-Cıvık püre/Püre
-Katı

Doktorunuz size bu beslenme sistemini açıklayacak ve beslenme listesi verecektir olasılıkla. Ben size çoğunlukla yaşayarak öğrendiğim beslenme sistemini aktaracağım. 

Öncelikle bilmeniz gereken aynı ameliyatı, aynı gün, aynı kiloyla olmuş olsa bile her insanın metabolizmasının farklı olduğudur. Benim çok rahat içebildiğim çorba, sizde bulantı yapabilir. Siz meyveli yoğurt yerken ben bundan tiksinebilirim. Bu gayet normaldir. Bayıldığınız bir çok yiyecekten tiksinebilir, yanından bile geçmek istemeyebilirisiniz. Unutmayın ki yeni beslenme sisteminizi oturtmak zaman ve çaba isteyecek. Ameliyat sihirli bir değnek değil ve sizin üstünüzden bütün yükü almasını beklemeyin.

Berrak sıvı diyetiniz olasılıkla hastanede, kaçak testiniz bittikten sonra başlayacak ve siz eve çıkana kadar devam edecektir. Eve çıktığınızda ise genellikle sıvılara geçmeniz istenir. "Ohooo sıvı o kadar çok şey var ki yenecek!" diye düşünseniz bile, inanın insan ne yesem diye çatlayabiliyor, seçenekler tükenebiliyor zaman zaman. 

Ben sizinle bana iyi gelen, bir nevi kurtarıcı besinleri paylaşacağım elimden geldiğince. Beslenme sisteminde protein ve kalsiyumun öneminden geçen yazıda bahsetmiştim. Sıvı diyetinizde bunların ağırlıklı olmasına gayret gösterin. Çorbalarınızı muhakkak gerçek et/tavuk suyuna yapın. Ben eve çıkar çıkmaz annem kasaptan etli kemikler alıp kaynatmış, suyunu çıkarmıştı. Tahmin edin ne oldu? Ağzıma süremedim! Et suyu bana çok ağır geldi, beni bu dönemde kurataran şey tavuk suyu oldu. Neredeyse her çorbayı tavuk suyuna yaptık. Eğer tiksiniyorsanız kendinizi zorlamayın ancak muhakkak proteininizi alın. 

Benim bu dönemde hayatımı kurtaran besinlere gelirsek:

* Terbiyeli tavuk suyu çorbası (şehriyesiz) (erken dönemde şehriye tıkanma hissi verebilir. Taneli döneme geçene kadar bir süre dokunmadım ben)

*Tavuk suyuna sebze çorbası (sebzeleri tavuk suyuna atıp haşlayın, sonra geri çıkarın)

* %100  Meyve suları (Ben evde sıkmanızı ve sulandırmanızı tavsiye ederim. Hazır alacaksanız %100 olmasına, nektar vs. olmamasına dikkat edin. Hazırlardan bilhassa elma suyunu suyla karıştırıp içtim ben.)
Şayet tiksinmiyorsanız bunları et suyuna yapmanız çok daha faydalıdır. Doktorunuz izin verdiyse bu dönemde süt ve ayran içmeniz fevkalade yararlıdır. Gaz sorunu olan bir hastaysanız doktorunuz erken dönemde bunlara müsaade etmeyebilir. Ben 10.günüm bittiğinde içebildim ancak. 

*Süt (Yağsız ve aromasız (muzlu, çilekli vs) olanları tercih edin.

*Ayran (Abartı gibi gelebilir ama ayran uzun süre bana yağlı geldi ve midemi bulandırdı lakin ne kadar faydalı olduğu aşikar. Light ayranlar bir çok markette var. Ancak light ayran tüketebildim, o da çok fazla olmamak kaydıyla. Hala da çok içebildiğimi söyleyemem.)

Yoğun sıvılara ne zaman geçmelisiniz? Bunu ancak doktorunuz ve siz bilebilirsiniz. Bazen doktorunuzun listesinde yoğun sıvıya geçebilirsin yazan dönemde bile geçilemediği ve bünyenin kaldırmadığı olabiliyor. Diyetinizde değişiklik yaparken kendinizi dinleyin. Ağır geliyorsa geçmeyin. Unutmayın mideniz bir bebek midesi gibi. Hiç aceleniz yok, olmasın. 

Yoğun sıvılar döneminde yine çorbalarınızı et ve tavuk suyuna yapmaya özen gösterin. Benim bu dönemde en sık tükettiğim yiyecekler şunlardı:

*Sebze çorbası (Üstteki tarifteki gibi sebzeleri tavuk suyunda haşlayıp çıkarın. Bir tek kabak kalsın. Kalan çorbayı rondodan geçirin.) Çorbanızın kıvamının püreye yakın olmamasına dikkat edin. Çorba formunu koruyun. Bu çorba aynı zamanda sindirim/boşaltım sorunlarına birebirdir. (Saklamayın, kabızsınız biliyorum! Hangimiz değildi ki!)

*Tarhana çorbası (Öncelikle ev tarhanası kullanın eğer imkanınız varsa. Acı olmamasına dikkat edin. Bu dönemde muhtemelen baharatlarla aranız iyi olmayacak.) Mümkün mertebe koyu kıvamlı olmamasına gayret edin. 

*Yoğurt çorbası/Yayla çorbası (Nanesiz ve yağsız pişirin)

*Ekşili köfte yemeğinin köftesizi. (Bu çorbayı annemle uydurduğumuz için böyle tarif ettim. Ekşili köfte yapıp içinden köfttelerini çıkarın. İşte en çok içtiğim çorba! )

*Tavuk suyuna tebiyeli rondo şehriye (Az şehriye katılmış tavuk suyunu rondodan geçirin. Çorba kıvamını kaybetmesin.)

Bu dönemde çok çok rafadan (tamamen cıvık olması kaydıyla) yiyebilirsiniz. Ben bir kere yedim ve sanıyorum 3.ayıma kadar bir daha yiyemedim. Eğer yiyebiliyorsanız günde bir "rafadan ötesi yumurta" size iyi bir protein kaynağı olacaktır. 



*Süt (Sütü buz gibi içmek yerine ılıtmanızı tavsiye ederim. Bu dönemde hep ılık süt içtim.)

*Ayran. 

*%100 Meyve suları (Bu dönemde de sulandırmanızı tavsiye ederim.)

*Evde yapılmış hoşaflar (Tanelerini çıkarıp, sulandırıp içebilirsiniz.) Özellikle kayısı hoşafı sindirim/boşaltım için süperdir!

Taneli sıvılara geçmek aslında bir nevi katılara da rahat geçirp geçmeyeceğinizin testi gibidir. Ben tüm bu değişim dönemlerini çok rahat geçtim ve katılara da geçişim sorunsuz oldu. Ben bu konuda şanslıydım ancak doktorumun zamanlama ve yiyecek listesinin bir adım bile dışına çıkmadım diyebilirim rahat rahat. 

Tanelilere hazır olup olmadığınızı ölçmelisiniz. Elbette ilk lokmanızda biraz rahatsız hissedeceksiniz ancak zamanla geçecek. Yine de çok rahatsız olduysanız kendinizi asla zorlamayın ve erteleyin. 

Bunun yanında bazı doktorlarımızın hastalarına kalabildiğin kadar sıvıda kal dediğini ve 8-9 ay sıvıda kalan hastalar olduğunu biliyorum. Ben buna kesinlikle karşıyım. Sürekli sıvı beslenmek barsak floranızı bozacağı gibi sizi amacınızdan da saptıracaktır. Amacınız yeni bir beslenme sistemi yaratmak. Bunu da ancak sağlıklı, katı gıdalarla yapabilirsiniz. Sıvılar dönemi bir geçiş dönemidir ve öyle kalmalıdır bence. 

Taneli döneme geçtiğinizde aklınıza gelebilecek her şeyi çorbanızın içine katıp rondolayabilirsiniz. Burada dikkat edilmesi gereken şey çorbanın püre kıvamına gelmeyecek kadar cıvık olması ve kattığınız besinlerin gaz yapmamasıdır. Yani fasulye, nohut vs. gibi şeylerden kaçınmalısınız. 

Bu dönemde en sık tükettiklerim:

*Tavuk suyuna terbiyeli rondo şehriye (Biraz daha koyu kıvamlı olanı ama püre kadar değil.)

*Kabak çorbası (Tavuk suyunda kabakları haşlayıp rondolayın.)

*Tarhana çorbası (Acısız, baharatsız, ev tarhanası)

*Yayla/Yoğurt çorbası (Pirinçsiz ama kıvamlı)

* Süt

*Kayısı hoşafı 

Bir hasta olarak benim dezavantajım çoğu ameliyatlı arkadaşlarımın yediklerini yiyememek, yedikleri kadar yiyememek ve bir çok besinden tiksinmek oldu. Şayet böyle bir şey yaşamıyorsanız çorbalarınızda yeni tatlar deneyin. Benim midem yeni tatlar için fazlasıyla sinameki idi. Hala da öyle. Olabildiğince soğan, sarımsak, yoğun aromalar, soslar ve baharattan ilk dönemlerinizde uzak durun. Bırakın damak tadınızdan önce beslenmeniz gelsin. 

İçtiğiniz çorba bile olsa yavaş, dura dura ve yudum yudum için. Asla yemeği aceleye getirmeyin ve gün boyunca 1,5-2 lt. su içtiğinize emin olun. Yemeklerle sıvı almayın, yemeğin yanında asla su/çay vs içmeyin. Araya en az yarım saat koyun ki tıkanmayasınız. 

Cıvık püre/Püre dönemi çorbalardan sonra size adeta ilaç gibi gelecek, seçeneklerinizin çok fazla olacağı bir dönem. Ben şahsen bu döneme bayılmıştım. Üstelik çok lezzetli şeyler yapabilirsiniz!

Öncelikle püre deyince aklınıza gelen patates püresi imajını kafanızdan silin. Aklınıza gelebilecek hemen her şeyin püresini yapabilirsiniz. Sebzeleri yine muhakkak et ya da tavuk suyuna püre yapmanızı ve kabak/patates vbg. yiyeceklerin içine de püre yaparken yağsız peynir katmanızı(lor) tavsiye ederim. 

Bu dönemde en büyük kurtarıcılarım:

*Kabak püresi (Yağsız lor peyniri ile)

*Ton balığı püresi (Sıfır yağlı olanlardan alıp rondoladım bol bol) 

*Ispanak püresi (Pirinçsiz ıspanak yemeği yapar gibi yapıp rondolayın)

*Semizotu püresi (Pirinçsiz semizotu yemeği yapar gibi yapıp rondolayın)

*Karışık sebze püresi (kabak-havuç-vs. aklınıza ne gelirse ekleyebilirsiniz.)

*Rafadan ötesi yumurta

*Peynirli patates püresi

*Tavuk püresi (Kalça but etinden rondo)

*Pırasa püresi (Zeytinyağlı pırasayı pirinçsiz pişirip rondolayın)(Bu ayrıca kabızlık için şahanedir.)

*Elma püresi 

*Markette bebekler için üretilen hazır püre mamalar /dışarı çıktığınız zaman yahut çalışırken kurtarıcı oluyorlar.

*Muz püresi 

*Kayısı püresi 

*Her nevi yağsız yoğurt (normal yağlı olanlar mide bulandırabilir.)

*Süt

Meyve pürelerinizi yaparken:
Öncelikle her nevi meyvenin püresini yapabilirsiniz. Ben ananas, muz, şeftali ve elmayı çok tüketmiştim. Şayet yeterince protein alamadığınızı düşünüyorsanız, doktorunuza danışarak protein tozu (aromasız, şekersiz) kullanabilir, püre yerine kıvamlı meyveli yoğurt hazırlayabilirsiniz. Hazır meyveli yoğurtlar şeker içerdiği için ben almadım ve kullanmadım.Özellikle kahvaltı öğününde ben meyve püresi, akşam öğününde ise ton balığı püresi tüketmeye çalıştım. Kan değerlerime de sonucunun olumlu yansıdığını gördüm.

Püreleri rahat rahat tükettikten sonra katılara geçebilirsiniz. Kişisel tavsiyem katılara geçişinizde itidalli olmanızdır. Örneğin direk parça et yerine köftelerden ve sulu yemeklerden başlayın. Benim ilk aldığım katı ekşili köfte yemeği idi. Unutmayın aceleniz yok, bebek adımlarıyla yürüyün bu yolu. Kendinizi ve yeni midenizi tanıyın ve ona zaman ayırın. Doktorunuzun sözlerine kulak verin ve vitaminlerinizi asla ihmal etmeyin.

Özellikle baharatlar ve aromalı besinler/soğan sarımsak/çiğ sebzeler, meyveler konusunda acele etmeyin. Siz bu yazıları okuduğunuzda ben 10. ayımı dolduruyorum ve hala karabiber, kimyon/salata vs. bana çok dokunuyor. Ancak acı konusunda sorunsuzum. Her bünye başka şeylerden etkileniyor. Dolayısıyla biraz da deneme yanılma yapacaksınız.

Eski hayatınızda olmayan, beklenmeyen tepkilerde ne yapacaksınız?

Bulantı: Bazı besinler ya da kokular midenizi bulandırabilir. Bu çok normaldir. "Ay bana ne oluyor?" diye doktorunuza koşmanıza gerek yoktur. Bu gibi durumlarda şekersiz nane şekeri (rocco/olips vs.) gibi bir şeker emebilirsiniz. İyi gelecektir. 

Kusma: (Nadir de olsa) Her kusma dumping demek değildir. Paniğe kapılmayın. Normalde biraz daha hızlı yediyseniz, yağlı yediyseniz, şekerli yediyseniz, dumping olmasa dahi kusabilirsiniz. Artık yeni mideniz yutağınıza daha yakın olduğu için kusmak çok daha kolaydır. Kusmalarınız rutine binmediği sürece korkmanıza gerek yoktur. Sadece beslenme sisteminizi gözden geçirin. 

Yanma/Reflü: Özellikle yatmadan hemen önce yediyseniz yahut size mide koruyucu bir ilaç verildi ve aksattıysanız bu şikayetleriniz artabilir. Yatmadan iki saat evvel (minimum) yemeği kesin. İşe yarayacaktır. 

Gaz sancısı: Yine gaz yapmayan besinler ve içeceklerle bu sorunun üstesinden gelebilirsiniz ancak gaza meyilli bir bünyeniz varsa yapacak bir şey yok. Ben en çok gaz sancısı çektim mesela beslenmeme dikkat ettiğim halde. 

Kabızlık: Korkmayın, bu hepimizin başına gelen bir şey. Koca koca adamlar, kadınlar olarak neler çektik bir bilseniz! Öncelikle kayısı hoşafı, püresi, suyu size bu konuda çok yardımcı olacaktır. Bunun yanı sıra kabak içeren her şey yine bu konuda yardımcınızdır. Kabızlık için prebiyotik yoğurt vs. gibi şeyleri ne ben, ne doktorlar tavsiye ediyor ancak 4 günü geçtiyseniz laksatifler için yine doktorunuza danışmakta fayda var.

Size erken dönem beslenmesiyle ilgili verebileceğim en güzel tüyo ise tabaklarınızı ve kaşıklarınızı "bebek tabağı/kaşığı" ile değiştirin. Mümkünse koyu renkli olsun. (Koyu renk iştahı kapatır). Şekerli besinlerden hem dumping yaşamamak, hem de kalori almamak için kaçının. Her öğününüze 45 dk-1 saat ayırın. Acelesiz, keyfini çıkara çıkara yemek yiyin. Her ne kadar garnitür vs. gibi şeyler yiyemiyor olsanız da tabağınızın kenarını süsleyebilirsiniz. Hem moralinize, hem gözünüze hitap eden bir tabak, neden olmasın!




İçecekler

İçecek konusu; ameliyattan önce günde 6-7 bardak nescafe içip, litrelerce kola tüketen benim için en zor konuydu. Sizi bilemiyorum ama ben rutin olarak her sabah gözünü açar açmaz kahve içen bir insandım. Tabii ki yeni beslenme sisteminizde ne nescafe'nin, ne kola'nın yeri yok. Öncelikle telvesiz tüm kahveler yapaydır ve sağlıksızdır. Erken dönemde size kahveyi tavsiye edemiyorum ancak ikinci ayım bittiğinde türk kahvesine başladım ben. 

Açık çay en ideal içecek bu dönemlerde. Ancak içtiğiniz demir hapı ile çayınız arasına iki saat koyun. Çayın içindeki maddeler demirin etkisini nötrler. 

Meyve sularını evde sıkın ya da %100 alın. Muhakkak sulandırarak için. Ben hala öyle içiyorum. 

Kola'nın yakınından bile geçmeyin. Milyar kalori olmasının yanında gazlı olduğu için tehlikelidir. Keza soda ve diğer gazlı içecekler. 

Süt artık en yakın arkadaşınız olsun. Bu alışkanlığı kendinizde oturtmaya çabalayın. Sade süt konusunda sıkıntı yaşıyorsanız kaşığın ucuyla kakao katabilirsiniz. 

Nesquik benim sıklıkla tükettiğim (günde 1 bardak süte bir çay kaşığı) ve vitamin değerimi toparlamam yardımcı, harika bir tattı. Şimdi tüketmiyorum fazla. (10 günde bir) ama o dönemler çok işe yaramıştı. 

Sebze suyu ben kullanmadım ama kullanabilirsiniz, bence bunu da sulandırmakta fayda var. 

Son olarak; unutmayın bu önemli bir dönem. Gereken besin ve vitamini almanız çok önemli. Bu yüzden lütfen kendinize beslenme temeli oluştururken zaman ayırın. Yeni beslenme sisteminizi sevin ya da buna çabalayın. Göreceksiniz, her şey çok güzel olacak! :)